TR
  • English
  • Türkçe
  • Deutsch
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • español, castellano
  • فارسی
  • Français
  • cittaslow şehirler Karadeniz

    Türkiye

    GERZE/GÖYNÜK/MUDURNU/PERŞEMBE/ŞAVŞAT/SAFRANBOLU/DADAY

    Gerze

    Sinop’taki Gerze ilçesi, Türkiye’nin en mutlu ilçesidir!

    Gerze 2017 yılından beri “Cittaslow” (Yavaş Şehir) hareketinin bir üyesidir. Bu durum; Gerze’nin maviyle yeşilin birlikte dans ettiği doğası, güzel el sanatları, lezzetli yerel mutfağı ve misafirperver halkı sayesindedir.

    Gerze’nin tarihi MÖ 1800’lerde başlar. Köşk Höyük’teki arkeolojik çalışmalarda bulunan birçok kalıntı, Gerze’nin Erken Hitit Dönemi’nden beri bir yerleşim yeri olduğunu kanıtlar.

    Karadeniz’in bu eski yerleşim bölgesi, günümüzde sizi bahçelerden sokaklara taşan çiçeklerin kokusuyla karşılar. Gerze’nin taze ve temiz havasını içinize çekerken, sakin bir balıkçı kasabasının huzurunu hissedersiniz.

    Her cuma kurulan ve yerli halkın olduğu kadar turistlerin de ilgisini çeken halk pazarında köylüler kendi bahçelerinde doğal ortamda yetiştirdikleri meyve ve sebzeleri satarlar. Küçük, sevimli restoranlarda yöresel yemekleri tadabilir, yörenin eşsiz yerel kültürünü öğrenmek için tahtadan oyuncak ve model gemi yapım atölyelerine, malzemelerin nasıl dokunduğunu görmek için ise çadır ve havlu dokuma atölyelerine katılabilirsiniz.

    Sorkun Şelaleleri’ni ve yamaç paraşütü yapma imkanı da sunan Yelken Tepe’yi ziyaret etmeden Gerze’den ayrılmayın!

    Göynük

    Göynük Türkiye’nin en sevilen destinasyonlarından biri olarak bilinir.

    Batı Karadeniz’de, Bolu’nun küçük bir ilçesi olan Göynük, yüksek tepeler ve huzur dolu akarsuların yer aldığı bir vadiye kurulmuş büyüleyici bir kasabadır.

    İlçe, konumu sayesinde 14. yüzyıldan itibaren Anadolu’yla İstanbul arasında safran ticaretinde bir geçiş rolü üstlenmiş ve bu nedenle ekonomik alanda gelişmiştir.

    Göynük son derece iyi korunmuş mimariye sahip eski bir Osmanlı kasabasıdır. İlçenin tarihi gelenekleri, kültürü, yerel kıyafetleri, folkloru ve mutfağı günümüzde canlılığını hâlâ korur. Göynük’ün tamamı koruma altındadır.

    Göynük yakınlarına yer alan, etrafında pek yerleşim olmayan Sünnet ve Çubuk gölleri, el değmemiş doğaya kaçış imkanı sunarlar.

    Çubuk Gölü’nün yukarı bölümüne bir film seti için kurulmuş olan yel değirmenleri, özellikle fotoğrafçıların büyük ilgisini çeker.

    Göynük; Ankara, İstanbul, Eskişehir ve Bursa gibi büyük şehirlere yakınlığına rağmen özgünlüğünü koruması ve sahip olduğu sakin ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçileri kendine çeker.

    Mudurnu

    İstanbul ile Ankara’nın neredeyse tam ortasında yer alan Mudurnu, Bolu’nun küçük bir ilçesidir. İlçenin bir bölümü sahip olduğu 180’den fazla mimari değeri yüksek tarihi bina ve eski ev nedeniyle “Kentsel Sit Alanı” ilan edilmiştir.

    Mudurnu, 2018’de Türkiye’nin 15. Cittaslow’u (Yavaş Şehir) ilan edilmiştir. İlçe yıl boyunca bölgenin tarihini merak eden ve doğanın keyfini çıkartmak isteyen ziyaretçileri ağırlar.

    Kasabanın dar sokaklarında dolaşırken Mudurnu’nun tertemiz havası ve çam ağaçlarının keskin kokusu bedeninizi tazeler.

    Mudurnu’da sayısız tarihi ev ve konak vardır. Bu evlerin birçoğu özel mülktür. Konakların en meşhurları Armutçular Konağı, Keyvanlar Konağı, Kazanlar Konağı, Yarışkaşı Konağı ve Hacı Abdullahlar Konağı'dır.

    Bir tatlı su gölü olan Abant Gölü, Mudurnu’nun 17 km kuzeydoğusunda yer alır. Gölün manzarası mevsimlere göre değişir. Bölgenin 1150 hektarlık bölümü yerel bitki örtüsünün zenginliği nedeniyle 1988 yılında tabiat parkı ilan edilmiştir. Gölün ormanlık alanları arasında İskoç çamı, Avrupa kara çamları, kayınlar, meşeler, kavaklar, küller, gürgenler, söğütler, ardıçlar, elmalar ve muşmula bulunur.

    Gölün kıyıya yakın bölümünde nilüferler ve çok sayıda bitki yetişir. “Abant Çiğdemi” (CrocusAbantensis), Abant Gölü çevresinde yetişen endemik bir türdür. Tatlı, açık mavi renkte, ortası parlak sarıdır. Abant Alabalığı (Salmoabaticus) ise bu bölgeye özgü endemik bir alabalık alt türüdür.

    Perşembe

    Perşembe, Ordu’da yer alan küçük ve şirin bir ilçedir.

    Perşembe’de küçük tepeler, derin ve dik vadilerle ayrılır. Kıyıya dik olarak inen tepeler, kıyı boyunca küçük koylar oluşturur. Perşembe kıyılarında iki büyük burun vardır: Kuzeye doğru denize uzanan Yason Burnu ve derin, dik koyuyla Çam Burnu. Bu burunlar, Perşembe’yi kuzeybatı rüzgarlarından korurlar.

    Ilıman bir iklime sahip Perşembe’nin zengin bir bitki örtüsü vardır. Toprağın, yeşilin akla gelebilecek her tonuyla boyandığı bölgede çorak bir toprak parçası görmek imkansızdır.

    Bölgenin en önemli tarihi zenginliklerinden biri de Hoynat Adacığı’dır. Yerleşim olmayan bu adacık, tarihte denizciler tarafından saklanma, sığınma ve depolama alanı olarak kullanılmıştır. Adacıkta hâlâ görülebilen bazı duvar kalıntıları vardır. Günümüzde martıların yaşadığı Hoynat Adacığı, özel bir karabatak türü olan tepeli karabatağın Türkiye’deki üreme alanıdır.

    Şavşat

    Karadeniz Bölgesi’nin doğu ucunda, Artvin’e bağlı Şavşat, sonsuz yeşil manzarası ve temiz havasıyla popüler bir yerleşim bölgesidir. Şavşat, yeşil ovaları ve dağ eteklerindeki köyleriyle adeta bir cennete benzer.

    Şavşat Türkiye’nin 10. Cittaslow’udur (Yavaş Şehir). Saf doğası ve yerel yaşam biçimiyle sakin bir hayat sunan Şavşat’ın yavaş temposu sizi de huzurlu bir hayatın tüm avantajlarıyla tanıştırır.

    Şavşat batıda 3,537 metre yükseklikteki Kaçkar Dağı’nın da aralarında olduğu dağlık bir bölgede yer alır. Bölgede çok sayıda dağ, dere ve havuz vardır.

    Şavsat, kışın çok soğuk olur ama buraya gezmek için gidilecek en ideal mevsim de bölgenin karla kaplı olduğu ve bembeyaz bakir güzelliğinin ortaya çıktığı kış aylarıdır.

    1994’te kurulan Karagöl-Sahara Milli Parkı, Şavşat’tan 45 kilometre uzaklıktadır. Park, kamp ve karavan meraklıları için idealdir.

    Safranbolu

    Batı Karadeniz bölgesindeki Karabük ilinin ekoturizm bölgesinde yer alan Safranbolu, zengin Osmanlı mirasıyla ünlü bir UNESCO Dünya Mirası Alanıdır. Bu pitoresk kasaba, antik kalelerden ve davetkar hamamlardan hareketli çarşılara ve görkemli hükümet konaklarına kadar Osmanlı mimarisinin mükemmel örneklerini sergileyen yaşayan bir müzedir.

    Safranbolu'nun titizlikle korunmuş Osmanlı dönemi evleriyle kaplı arnavut kaldırımlı sokaklarında gezinin. Sıva ve sarkan üst katlarla süslenmiş kendine özgü ahşap ve tuğla tasarımları, geçmiş yüzyıllardan hikayeler anlatmaktadır. Kentin Arasta Çarşısı ve Demirciler Çarşısı gibi canlı pazar yerleri el işi ürünler ve geleneksel zanaatkârlığa bir bakış sunarken, Hıdırlık Tepesi Safranbolu'nun mimari ihtişamının panoramik manzarasını sunmaktadır.

    Her biri tarihi ustalık ve nefes kesici manzaralarla eşsiz bir karşılaşma sunan İncekaya Kanyonu ve Tokatlı Kanyonu'ndaki doğa harikalarını keşfedin. Safranbolu'nun kültürel özünü yansıtan, canlı rengi ve lezzetiyle ünlü yerel safranı denemeden geçmeyin, çünkü ilçe adını bu enfes bitkiden almaktadır.

    Safranbolu bir destinasyondan daha fazlasıdır; sizi Osmanlı zenginliğinin ve huzurunun kalbine götüren bir deneyimdir. Tarih meraklıları, mimari severler veya huzurlu bir inziva arayanlar için ideal olan Safranbolu, kültürel zenginlik ve mimari güzelliklerle dolu bir dünyaya zamansız bir kaçış sunuyor.

    Daday

    Kastamonu'nun kalbine sadece 29 kilometre uzaklıkta bulunan Daday, gezginleri zamanın yavaşladığı, doğanın sakin ritimleriyle kusursuz bir şekilde harmanlandığı bir dünyaya adım atmaya davet ediyor.

    Daday'ın yüzyıllar boyunca Kaskalılar, Hititler, Romalılar, Selçuklular ve Osmanlılar tarafından dokunmuş zengin tarih dokusu, zamanda geriye doğru büyüleyici bir yolculuk sunuyor. Bugün, kasabanın mimarisi, karmaşık ahşap işçiliği ve el işçiliğini sergileyen güzel bir şekilde korunmuş Osmanlı dönemi evleri ile bu hikayeli geçmişi anlatıyor. Ziyaretçiler canlı pazarlarda dolaşırken, her birinin anlatacak bir hikayesi olan yerel kaynaklı ürünlerden oluşan bir hazineyle karşılaşırlar.

    Osmanlı döneminde önemli bir at yetiştirme merkezi olarak tarihi önemini yansıtan Daday, günümüzde eşsiz binicilik deneyimleri sunmaktadır. Ziyaretçiler at çiftliklerinde konaklayarak, binicilik dersleri alarak veya el değmemiş manzaralar arasında heyecan verici at safarilerine çıkarak kendilerini yerel kültüre ve doğal güzelliklere kaptırabilirler. Bu çiftlikler konukları sadece Daday'ın binicilik geçmişiyle buluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda Elveren Yaylası'nda balık tutma, doğa yürüyüşleri ve mantar toplama gibi etkinliklerle Daday'ın bugünüyle de aktif bir şekilde ilgilenmelerini sağlıyor.

    Daday aynı zamanda bir mutfak keşfi yeridir. Kasabanın mutfağı, geleneksel yemeklerin çağdaş yorumlarını sunarak yerel mirasın tadına varılmasını sağlamaktadır. Bazıları büyüleyici konaklama yerlerine dönüştürülmüş olan ahşap konaklar, ziyaretçilerin Daday'ın zamansız atmosferini özümseyip dinlenebilecekleri manzarayı süslemektedir.

    Daday sadece bir ziyaretten daha fazlasını sunar; tarihi zenginliği, çarpıcı doğal güzelliği ve Osmanlı'dan esinlenen huzurun dinginliğini bir araya getiren derin bir deneyim sunar. İster geçmişi keşfetmek, ister doğayla iç içe olmak ya da huzurlu bir kaçamak yapmak isteyin, Daday her anın değerini ve tadını çıkarabileceğiniz unutulmaz bir inziva yeri sunuyor.