TR
  • English
  • Türkçe
  • Deutsch
  • русский язык
  • українська
  • العربية
  • 中文 (Zhōngwén), 汉语, 漢語
  • español, castellano
  • فارسی
  • Français
  • cittaslow şehirler Doğu Anadolu

    Türkiye

    AHLAT/UZUNDERE/ARAPGİR/KEMALİYE

    Ahlat

    Van Gölü’nün kuzeybatısında, Bitlis’e bağlı tarihi bir ilçe olan Ahlat, ziyaretçilerini Selçuklu Dönemi’ne uzanan muhteşem mezar taşlarının çarpıcı manzarasıyla karşılar.

    Şehir, coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca Doğu ve Batı medeniyetlerinin arasında bir köprü olmuştur. Ahlat, Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya göç edişinde de çok önemli bir rol oynamıştır.

    Ahlat, Asya’dan Anadolu’ya çıkan yolların üzerindeki konumu, Doğu Anadolu Bölgesi standartlarına göre ılıman iklimi, verimli toprakları, inşaat yapmaya elverişli yerel yapı malzemelerinin bolluğu ve su kaynaklarıyla önemini tarih boyunca korumuştur.

    Ahlat’ın hemen batısında, otoyoldan 300 metre uzaklıkta “Usta Şağirt Kümbeti (Ulu Kümbet)” adında 13. yüzyıldan kalma çokgen duvarlı bir mezar vardır. Bu, bölgedeki en büyük Selçuklu mezarıdır.

    Karayolunun ilerleyen kısımlarında, solda bir müze ve onun hemen arkasında, girift ağ desenleri ve Kufi harfli şeritlerle liken kaplı gri ya da kırmızı volkanik tüften dikilitaş benzeri mezar taşları olan geniş Selçuklu Mezarlığı yer alır.

    Yüzyıllar içinde depremler, rüzgar ve su buradaki taşları çeşitli açılarda konumlandırmıştır. Arkada yer alan muhteşem Nemrut Dağı, çarpıcı bir manzara oluşturmuştur. Sanki çoğu taşın başında nöbet tutan bir karga vardır ve kaplumbağalar harabelerde devriye gezerler.

    Mezarlığın kuzeydoğu yakasında, tarihi 1477’e uzanan alışılmadık görüntüsüyle Bayındır Kümbeti ve Camii yer alır. Sütunlu bir sundurması ve Mekke’nin yönünü gösteren bir mihrabı vardır.

    Diğer görülecek yerler arasında eski müzeden şehir merkezine doğru yaklaşık iki km ileride Çifte Kümbet ve onun güneyinde Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Ahlat Sahil Kalesi yer alır.

    Uzundere

    Erzurum’un bir ilçesi olan Uzundere, Karadeniz ile Doğu Anadolu bölgelerinin sınırlarında konumlanır. Uzundere, zengin bir tarihe sahip, doğal güzelliklerle dolu sakin ve huzurlu bir ilçedir.

    Burada, birçok farklı medeniyetin ardında bıraktığı tarihi izlere rastlanır.

    Bölgede ilginç olarak Akdeniz İklimi özellikleri görülür. Yazlar oldukça nemli ve sıcak, kışlarsa soğuk ve yağmurludur. Bazı kısımları kışın bile yemyeşil olan bölgede çeşit çeşit meyve yetişir. Yerli halkın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.

    Türkiye’nin en büyük şelalesi olan Tortum Şelalesi, Uzundere’nin merkezinden 17 kilometre uzaklıkta yer alır. Tortum Gölü’nün artan sularıyla beslenen şelale, deniz seviyesinden 1,000 metre yükseklikte konumlanır.

    Şelalenin etrafında bir seyir platformu ve şelaleye inen bir merdivenin de yer aldığı dinlenme alanı bulunur.

    Arapgir

    Arapgir ilçesi 2021 yılında Cittaslow (Sakin Şehir) olmayı başarmıştır. Malatya şehrinin Cittaslow statüsüyle tescillenen ilk ilçesidir aynı zamanda.

    Bölgedeki ilk yerleşimin MÖ 1200’lere kadar gittiği sanılmakta. Arapgir, tarihi boyunca farklı medeniyetlerin evi olmasının ardından 1515 Çaldıran Savaşı ile birlikte Osmanlı’ya dahil olmuştur.

    Arapgir Tarihî İpek Yolu’nun en önemli duraklarından birisidir. Günümüzde butik otel olarak kullanılan Millet Han 19. yüzyılda inşa edilmiş, ticaret merkezi olarak kullanılmıştır. 14. yüzyıl İlhanlı Dönemi mirası olan Arapgir Ulu Camii ve tek minaresi ve tek kubbesiyle Gümrükçü Osman Paşa Camii Osmanlı Dönemini yansıtan nadide eserlerdendir.

    İlçeye hayat katan Arapgir Evleri en güzel fotoğrafların başrolünü oynar. Bekir Serim Tan Evi, Beyler Konağı, Çobanlı Konağı, Hacı Emiroğulları Konağı, Rasim Kaşkaloğlu Konağı Arapgir’de görülebilecek tarihî konaklardır. Kozluk Çayı üzerine kurulmuş Meydan Köprüsü ve Kale Köprüsü de ilçenin tarihî dokusuna ayrı bir güzellik katar.

    Arapgir Kozluk Çayı Kanyonu doğa yürüyüşü, fotokamp yapmak isteyen fotoğraf tutkunlarınca sıklıkla ziyaret edilir.

    Arapgir’in en meşhur lezzetlerinden birisi meşe odunlu tandırlarda yavaş yavaş pişen tandır kebabıdır. İlçeyi özel kılan detaylardan bir tanesi bölgeye has olduğu bilinen ve dünyanın başka hiçbir yerinde yetişmeyen sofralık ve şaraplık ‘Köhnü’ üzümüdür. ‘Arapgir Mor Reyhanı’ da tıpkı Köhnü üzümü gibi coğrafi işaret tescili olan lezzetlerdendir. Arapgir ziyaretinizde bu farklı lezzetlere tanık olabilir, hatta seyahatinizi hatrınıza kazımak için bir miktar yanınızda götürebilirsiniz.

    Kemaliye

    Doğu Anadolu'da yer alan Kemaliye, tarihi önemi, çarpıcı doğal manzaraları ve insanlarının davetkâr sıcaklığı ile ünlüdür. Ziyaretçiler burada, otantik ve sakin bir ortama derin bir dalış yaparak modern koşuşturmadan bir kaçış bulmaktadır.

    Köy, tarihsel olarak İpek Yolu üzerinde önemli bir durak olmuş ve Doğu ile Batı arasındaki kültürel ve ekonomik alışverişi kolaylaştırmıştır. Bu zengin geçmiş, mimarisine, özellikle de Osmanlı döneminden kalma Kemaliye Evleri'ne yansımıştır. Bu taş binalar, karmaşık ahşap balkonları ve oymalı kapı tokmaklarıyla köyün uzun yıllara dayanan zanaatkârlığını gözler önüne sermektedir. Kemaliye'nin sokaklarında bir gezinti, süslü ahşap kapı tokmakları ve yerel kaynaklı taş işçiliği ile köyün yetenekli işçiliğini de vurgulayan bu iyi korunmuş yapılarla çevrili zamanda geriye doğru bir yolculuk sunuyor.

    Kemaliye'nin çarpıcı coğrafyası, dağlar ve yemyeşil ormanlarla çevrili görkemli Fırat Nehri'ni içermektedir. Kayda değer bir doğal cazibe merkezi, yüksek kayalıkları ve güneş ışığını filtreleyerek mistik gölgeler yaratan dar geçitleriyle hayranlık uyandıran bir geçit olan Karanlık Kanyon'dur. Kanyon, yerel dereler ve Karasu Şelalesi ile birlikte ziyaretçilere muhteşem doğa parkurları ve dinlenmek için huzurlu noktalar sunmaktadır.

    Kemaliye aynı zamanda yaban hayatı için de bir cennet görevi görmekte, nadir kuşların ya da yakalanması zor Anadolu leoparının görülebileceği çeşitli bir ekosistemi desteklemektedir. Doğal güzelliklerin gelecek nesiller için korunması bir önceliktir.

    Kemaliye'de Seke gelenekleri korunarak kültürel canlılık yaşatılmaktadır. Bölge sakinleri geleneksel kıyafetleri, halk oyunları ve el sanatları ile miraslarını sürdürmekte ve ziyaretçilerin deneyimlerini otantik kültürel anlayışlarla zenginleştirmektedir.

    Geleneksel Türk mutfağından lezzetler sunan “testi kebabı” ve “kuymak” gibi yerel yemekler, Kemaliye deneyiminin ayrılmaz bir parçasıdır. Kemaliye sakinlerinin misafirperverliği, sıcak ve unutulmaz bir ziyaretin garantisidir.

    Doğal güzellikleri, zengin tarihi ve kültürel derinliği bir arada barındıran Kemaliye, ziyaret eden herkese eşsiz ve büyüleyici bir deneyim vaat etmektedir. İster macera, ister kültürle iç içe olma, isterse de sakin bir inziva arayışında olun, Kemaliye zamansız cazibesi ve doğal ihtişamıyla kalpleri fetheder.

    Kemaliye aynı zamanda BM Turizm'in “En İyi Turizm Köyleri Yükseltme Programı” üyesidir.